O "Yılan Hikâyesi" "Baba Evi" "Ezo Gelin" gibi dizilerle girdi evimize. Tiyatro sahnesinin tozunu da yuttu. Şimdilerde "Eşref Saati" dizisiyle karşımızda.
"Yılan Hikáyesi" ve "Ezo Gelin" dizileriyle girdi evimize. Tiyatro sahnesinin tozunu da yuttu. Şimdilerde "Eşref Saati" dizisiyle karşımızda. Yağmur Kaşifoğlu sekreterlikten oyunculuğa uzanan ilginç kariyer öyküsünü Tempo dergisine anlattı.
n "Eşref Saati"nde oynadığınız karakter nasıl biri?
- Dizi kabadayılar üzerine kurulu olduğu için Kara Eşref ve Sarı Eşref’i ön plana çıkarıyor. Ben de bu iki önemli şahsiyetten birinin kardeşi diğerinin yavuklusuyum. İkisi de birbirinin kız kardeşine áşık. Ağabeyim kabadayı olduğu için evden çıkmayan mahallede büyümüş bir kızım ben. Bir yandan da sevgilim var; onunla buluşmak için dışarı çıkmaya çalışan ama ağabeyi izin vermeyen süsüne de düşkün biriyim yani.
n Dizide olduğu gibi hiç aile baskısı gördünüz mü?
Babam eski bir futbolcu annem bebek bakıcısı ağabeyim de televizyon kanalında çalışıyor. Böyle bir şey yaşamadım. Arkadaşlarımla sinemaya gitmek istiyordum. Annemler "Kızım gitmesen olmaz mı" derlerdi. Ağabeyim de "Olur mu ya tabii çıkacak" derdi. Erkek arkadaşımla el ele rahatlıkla dolaşabiliyordum.
n Oyunculuğunuzun yanı sıra balerinsiniz.
- Evet. Balerin olmak en büyük hayalimdi. Belimden sakatlanınca baleyi bırakmak zorunda kaldım. Zaten sakatlanmazsanız baleyi bırakamıyorsunuz ki. Gerçekten sakatlanmasaydım yaşamımı balerin olarak devam ettirmek isterdim. Ama bale öğretmeni olarak bu tutkumu biraz olsun gideriyorum.
n Oyunculuk maceranız nasıl başladı?
- Tiyatro bölümünde okuyan arkadaşlarım "Yağmur gel bak suratın da çok güzel çalıştıralım seni" demişlerdi. Ama "Yapamıyorum" diye kaçtım derslerden. Daha sonra bir başka arkadaşımın vasıtasıyla MED Yapım’da sekreterlik yapmaya başladım. "Gel seni deneyelim" dediler. Baktım iyi gidiyor Akademi İstanbul’da eğitim almaya başladım. Şimdi mesleğimi çok seviyorum.
n Uğur Uludağ ile evlilik öncesi aşkınız tiyatronun tozlu sahnelerinde mi alevlendi?
- Biz eskiden tanışıyorduk. Benim tiyatroya girdiğim ilk yıl Uğur’la ’Bekárlar’ adlı bir sit-com çekiyorduk. Orada aşkımız alevlendi. Ve çıkmaya başladık. İki ay sonra da hemen evlendik.
n Bir ara "Uğur Uludağ eşiyle aynı sahneyi paylaşmamak için eşini tiyatrodan kovdu" denildi.
- Evlenince "Problem yaşamayalım" dedik. Anlamsız tartışmaların önüne geçmek için başlamadan bitirdik. Şimdi ilk defa bir oyunda Uğur ile beraberiz. Ama ben oynuyorum o yönetiyor. "Roller farklı olunca çalışmak kolaylaşır" diye düşündük.
n Yaşam felsefenizi birkaç cümleyle özetler misiniz?
- Pozitif biriyim. Ölümlü dünyada bugün varız yarın yokuz. Egom hırsım hiç olmadı. Sade yaşam tarzını seviyorum.
Hürriyet/Kelebek